Haber

AB’nin Türkiye’ye eşit muamele yapması gerektiği vurgulandı

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AB’nin Türkiye’ye diğer aday ülkelerle aynı muameleyi yapması gerektiğini vurgulayarak, yüksek düzeyli diyalogların başlatılması, Avrupa Yatırım Bankasının Türkiye’de yeniden aktif hale gelmesi, vize kolaylığı sağlanması, Gümrük Birliği modernizasyonu gibi unsurların bir an önce atılması gereken adımlar olduğunu belirtti.

AB’nin 10 ülkeyi içine aldığı en büyük genişlemesinin 20. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen Genişleme Günü etkinlikleri kapsamında, Avrupa Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu toplantısı yapıldı.

Toplantıda Türkiye’deki son gelişmeler ışığında AB-Türkiye ilişkileri ve 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında etkilenen bölgedeki durum ele alındı.

Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer’in moderatörlüğündeki programa, Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kaymakcı, Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Kahramanmaraş’ın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Mukim Temsilcisi Louisa Vinton konuşmacı olarak katıldı.

Büyükelçi Kaymakcı, Türkiye’nin AB’ye aday ülke olmasının önemini vurgulayarak, aynı konumdaki diğer ülkelerle eşit muamele görmesi gerektiğini belirtti.

17-18 Nisan’da düzenlenen AB Zirvesi’nin Türkiye ile ilgili sonuç bildirisinin moral bozucu olduğunu ifade eden Kaymakcı, yüksek düzeyli diyalogların başlatılması, Avrupa Yatırım Bankasının Türkiye’de yeniden aktif hale gelmesi, vize kolaylığı sağlanması, Gümrük Birliği modernizasyonu gibi unsurların bir an önce sağlanması gerektiğine işaret etti.

Kaymakcı, zirvede Türkiye ile ilişkilerle ilgili çalışmanın, AB üyesi ülkelerin daimi temsilcilerinden oluşan Coreper’e devredildiğini anımsatarak, bu çalışmanın bir an önce sonuçlanması gerektiğini dile getirdi.

AB’nin Türkiye ile ilgili her konuyu “Kıbrıs’a bağladığını” belirten Kaymakcı, “Tek taraflı politikalarla hiçbir çözüme varamayız.” dedi.

Kaymakcı, AB’nin depremlerin ardından gösterdiği dayanışmaya teşekkür ederek, taahhütlerin eyleme dönüştürülmesi gerektiğini de kaydetti.

“Türkiye, Avrupa’nın güvenlik kapısıdır”

Melikgazi Belediye Başkanı Palancıoğlu da Türkiye ve AB’den yerel yönetimlerin birlikte çalışmasının önemine değinerek, Ukrayna savaşı ve Gazze’deki durumun AB ve Türkiye arasındaki işbirliğinin önemini bir kez daha bölgesel seviyede ortaya koyduğuna dikkati çekti.

Palancıoğlu, Türkiye’nin enerji koridorlarına ev sahipliği yaptığını, güvenlik açısından da Avrupa için önemli bir konumda bulunduğunu belirterek, “Türkiye, Avrupa’nın güvenlik kapısıdır. Türkiye ile olan ilişkiler sadece Türkiye’nin faydasına değil, Avrupa’nın güvenliği açısından ve diğer birçok açıdan önemlidir.” ifadelerini kullandı.

AB Zirvesi’ne “hayal kırıklığı” yorumu

AP Türkiye Raportörü Amor da Türkiye’nin aday ülke olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’de AB üyeliği konusunda siyasi irade eksikliği olduğunu, Türkiye’nin AB güvenlik ve dış politikasından uzaklaştığını savunan Amor, yerel seçimlerden sonra hükümetin üyelik süreciyle ilgili nasıl bir tutum takınacağı konusunda AB’nin Türkiye’yi ihtiyatla izlediğini söyledi.

Amor, AB Zirvesi’nde Türkiye ile ilgili alınan kararların hayal kırıklığı yarattığını vurgulayarak, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Kasım 2023’te hazırladığı raporda Türkiye ile çalışmak için birçok yolun zikredildiğini ancak AB liderlerinin bunları dikkate almadığını ifade etti.

Deprem sonrası kalkınma süreci

Kahramanmaraş’ın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Güngör de depremlerin akabinde bakan ve koordinatör valilerin görevlendirilmesiyle oluşturulan, yerel yönetimlerin dayanışmasıyla yürütülen süreçte Kahramanmaraş örneğiyle ilgili sunum yaptı.

Güngör, özenle yürütülen çalışmalarla 65 çadır kentte 537 bin kişinin barınmasının sağlandığını, 22 bin 425 konteynerde 70 bin kişini geçici olarak barındırıldığını, günlük 25 binin üzerinde sıcak yemek çıkarıldığını, 125 bin çadır dağıtıldığını, 4 bin prefabrik çarşı oluşturulduğunu, bir yandan da kalıcı konutlar için zemin etüdünün yapıldığını ve şimdiye kadar 25 bin konutun hak sahiplerine teslim edildiğini anlattı.

AB’ye deprem nedeniyle verdiği destekler, hibeler ve krediler için teşekkür eden Güngör, bunların kullanım süreçlerinin hızlandırılmasının deprem bölgelerindeki iyileşmeyi hızlandıracağını kaydetti.

UNDP Mukim Temsilcisi Vinton da depremle ilgili yaraları sarmak için birçok şey yapıldığını ancak halen yapılması gereken çok şey olduğunu söyledi.

Depremden etkilenen alanın Portekiz ve Avusturya gibi ülkelerin yüz ölçümünden fazla olduğuna dikkati çeken Vinton, 7 Mayıs’ta Brüksel’de düzenleyecekleri etkinlikte bu konuda farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini, uluslararası ortaklara bağış çağrısı yapacaklarını bildirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu